30 Haziran 2008 Pazartesi

not defterime düşenler 4+4 = VIII

Bir teşehhüd miktarı zaman geçmişken yazmayalı ve meşk-ü aram kılalı...
Aziz okuyucu için başlarken debriyaj ve fren üzerine sıra ile kadem basmak gerekiyor anlaşılan. Bir süre blogu nefeslenmek ve özlenmek için kapalı tutmuştum. Yok baktım olacak gibi değil. Yazmadan rahat etmeyeceği gibi, bunu dünya alem ile de paylaşmadan da kemal/ideal/ülkü noktasını ıskalya geliyorum.
Bir geriye dönüp baktım ki, nice şiir ve tramva bir bir izler bırakarak geçmiş. "Geçti sevdalarla ömrüm...."demek hele bu yaşta ayıp olmalı. Oysa modern zaman hızla akıp gidiyor. İngiltere'de 8 yaşına kadar düşmüş ergenliğe geçmek... İnsanlara çocukluklarını yaşayacak zaman bırakmıyoruz. Zamanı bölmeye çılgınca devam ediyoruz. Saliseleri saymaya dilimiz dönmüyor; onu da bilgisayarlara saydırıyoruz. Bilgi hep sayılsada; bilge hiç sayılmamaya devam ediyor. Öyleyse?
Bu fasıl uzar gider. Hele bu gece ala turka faslı... Ne diyorduk?
-Siyah ebrulerin vururken cama...
-İşte öyle...Uyuduk uyanmadık olacak değil mi?
-Bilmem?
-Bilirsin hem de ...
-Ne gibi?
-Mermer soğukluğu, toprak kokusu...
-Oysa hayat?
-Hala devam ediyor merak etme...
Ne dinliyordum?
"Halimi kimseye etmem şikayet..."
Daha fazla şikayet ve vaaz hem benim bünyeme ziyan; hem edebe adaba aykırı olacak...
En son bir gazelden bir nağme dolanmış dilime..
"Takınıp zincir-i aşkı divâne oldunsa eğer
Halkı tâciz eyleyip senden sana şekvâ nedir?..."

Hiç yorum yok: