25 Eylül 2011 Pazar

yaz bitti.

yaz bitti.
eylül ne büyük sıkıntıdır ruha
kapanmak zamanıdır tohuma ve insana, toprağa.
yorgunluğun hayatındır,
coşkunluğun sonsuza!
sitem kula
naz dosta
dua Allah'a
selam İstanbul'a...
yaz bitti.

23 Eylül 2011 Cuma

eylül


"Şems gibi izhâr olur her kimde var envâr-ı aşk 
Âşikâre yanmalı âşıklara ihfâ nedir"

şemsi taklitten öteye geçemez hiçbir celalettin
ve şairin kelimeleri gibidir...
aşk gece kervan basan aslan sürüsü
talan olmayacak ise gönül şevk niyedir?
sözlerin ötesi laf gürültüsü
eylül gelmiştir ...
ilk titremesi insanın yaz sonrası
hasta mı oldum kuşkusu...
anneni bir parça daha hatırlarsın eylülde
toprağın altında yahut üstünde olduğu fark etmez
mucizeden gelen çocuk her mucize ile karşılaştığında...
celalettin de bilir...
çekiç sesleri 
kuş ötüşü
araba kornası
vapur düdüğü
bir parça o'dur artık...
sigaranın dumanında gizlenen
patavatsızca söylenen
...
şarabın yanında peyniri efdal kılan ondan kalanlardır
ve o olmasa dahi bilmektir...sevebilmektir...bile bilmektir..
ihtimaller dahi güzeldir
en büyük muştular dolusudur hayat artık
umut öteki dağın berisi değil;
vapurda sağında oturur...
istanbul bir parça küçülür hani gözünde...
kalbi büyürken insanın...
yine yine ve yine...
tekrar tekrar ...
virdleşir kelimleeri beyin kıvrımlarında
şaraba banar kutsarsın yalnızken
mumlar yakar evin içinde ararsın bazen
zira yoktur...
eylül sahi ya... önü ağustos ardı ekim gibi..


"seni zalim edemem Hakk'a havale...
...
düştüm yine sahil yok bir bahri melale..."


Toprağın babası yine yetişir ve okşar saçlarımı
ağladığım günler gelir ardından 
Hayber'in, Kufe'nin ve Tebük'ün...
Taif gelir susarım...
ve 
Eylül gelmiştir.
Dip not: aşk yaşamaktan iyidir.
 
 

19 Eylül 2011 Pazartesi

cennet ve cehennem ne kadarda yalnızlık doludur

kalbi  delip geçen nice anlar vardır ki kelimelerden bildiklerimiz yetersiz kalır
yeni diller, yeni sözler ararız. bulamazsak ağlarız...ya ağlayamazsak? ya yazamazsak? suskunluğu nedendir vaizin?
kelimeler ambargoludur!? aziz kitle!


....

cennet ve cehennem ne kadarda yalnızlık doludur
meğer ki sen yoksan!
araf ise ne kadar uzaktır sana,
seni özlemek için inşa edilmiş ezeli kuleler
çehren ne kadar da efdaldir hepsinden
güneşten ve aydan bahis açmak yerine
hatıratına kaldırılır
kadehlerde şarap ki
terinden toprağa düşen bir damladan almiş kokusunu...

----