27 Mayıs 2009 Çarşamba

kulağımda bu tını...

kulağımda bu tını...


gözlerim minarelerin ulaştığı son yerde...
havada süzülen martıları takip ediyorum
yaslandığım sütun yüzlerce yıl evvelinden...
nice derviş yığılıp kalmıştı bu sütuna...
hala ruhlarının sıcaklığı var taşlarda!
çekilip gönlümün en kuytusuna
sesler işitiyorum!
kulağımda bir çınlama!
kaç ayın
kaç haftanın
kaç günün
kaç gecenin
kaç saatin
hayalidir bilir misin o sütuna yaslanıp gözlerimi bir an olsun kapayabilmek?
anlatmaya çalışmak yersizdi. kimse anlamyacaktı. sadece sessizliğinde mermer avlunun , bulutsuz gök yüzüne bakarken hafifçe kıstım gözlerimi ve ardından kapandılar...

kulağımda bu tını...


Hiç yorum yok: