20 Mayıs 2009 Çarşamba

bir gece

kağıdı yırtmış
kalemi de kırmıştı
mürekkep dökülmüş
ah! o güzelim yazı takımı...
cahil bir elde mağfolmuştu...

susmak isterdim
kelimeler söyledikçe beni kısıtlardı çünkü
herkes sözüne karşı rehindi
adam olanın dilinden adam olabilenin kulağına...
her doğan günün şafağına
bir türkü söylerdim aklıma ne gelirse
sıkılmak sürekli oldukça o bile bunaltır, oysa tıpkı mutluluk gibi...
acı verir ama yakmaz
suzan olan demir seven bir kalbi aşkın zincirine takmaz...
zencir-i aşk kırılıp dağılır modern çağın demircisinin
örsünde
üzengisinde
çekicinde
ah! mevlana da yok ki duyabilsin!
kalbinde
ruhunda
bedeninde...
nice gurmeler tadamadı ki şarabının tadını
kokusunda
lezzetinde
deminde...
ve bir çoğu kaçıp gitmeyi yeğlerken ben bekliyordum bi-umut
merhabasında
selamında
el-vedasında...

Hiç yorum yok: