5 Eylül 2008 Cuma

GAY@net



Az evvel anlatıyordu sarhoş sesi ile bir dostum ; " Biz hiç mutlu olamayacak mıyız?...Biliyorum içki ile teselli olacak kadar zayıf biri değilim!" diyordu. Belki biraz daha konuşsak ağlardı... Ne kadar ağlatıp ne kadar güldürüyordu hayat insanı... Ve ağlama sesi ile kahkaha sesi ne kadar da birbrine benziyordu...

Hayır! Sevmiyorum... Düğünleri ve cenazeleri....Seromonileri ve ayinleri... Topluca hisleri... Ne kadar da yapmacıklaşıyor. Tıpkı yeni tanışıp birbirine kur yapan iki kişinin söylediği sözler kadar klişe...


-Uzun süreli bir iilişki istiyorum, benim için hiç önemli değil nasıl göründüğü karşımdakinin, bana hissettirdikleri önemli... Tek gecelik şeyler bana göre değil...
-Evet canım aynen öyle...
-Ah! Eski sevgilim beni arkadaşımla aldattı...Bu devirde kimseye güvenmeyeceksin...
-Ya...Öyle öyle....
-Herkes seks amaçlı dolaşıyor etrafta....Oysa benim için cinsellik çok önemli de değil....
- Al benden de o kadar ya...Nasıl da aynıyız...Sana karşı bir sıcaklık hissettim...Neden bilmiyorum etkileyicisin...
-Aynen canım sen de öyle...Aşka önem veren kalmadı...Ben senden çok etkilendim...Hoşlandım..
- Ben de senden...Ne kadar da uyumluyuz...
-Evet..evet...
-Ben seni seviyorum....Artık söylemeliyim...Msn de resmini gördüğüm ilk andan beri bunu biliyor ve hissediyorum
-Şey..Galiba ...Ben de...

------Aradan 3 vakit geçer...3 saat, 3 gün maksimum 3 hafta....bir yerde buluşulur...büyük ihtimal boş bir evde...ardından malum...çoğu zaman ilk deneyimden bazen ise 2. yada 3. birliktelikten sonra...iki tarafta yeni maceralara...yeni ama aynı diyaloglara başkaları ile devam ederler...Ve AŞK burada hiç oturmaz...Adı var kendi yoktur.

Hiç yorum yok: