20 Eylül 2008 Cumartesi

huzur


"kuşları sordum...rengarenktiler hani? -huzur diyordu..."

sessizlik ve mavi /sükunet ve âbi
muhtelif zamanlar olurdu
hepsinin yan yana olduğu...
hani insanın kemiklerini ısıtan yazın ilk güneşi
ve insanın içini ürperten yazın son , sonbaharın ise ilk yağmuru...
ardı sıra kim yıkayacak çocuk ellerdeki çamuru?
olsa olsa bir neşe olmalı çocukca
bir daha...bir daha ıslanmalı
vakit buldukça
her iskeleden kalkan 8:15 vapurunu kaçırmalı
bir maşuk taklidi yapıp bekletmeli
bir aşık taklidi yapıp beklemeli....
tekrar geri dönmesi umudu ile aynı gemiyi

yıkıp volumental binalar taklidi iskeleleri
kalbimin kıyılarına ufak sandallar yanaştırsam...
her fırtınada dalgakıran yerine biraz sana sığınsam?
ve bir bir sayıp ufuktaki yelkenleri
rüzgâr için duâ mı etsem tekrardan...
huzur ve rengârenk kuşlar dilesem...

Hiç yorum yok: