28 Eylül 2008 Pazar

bir tını...

"Hello my love
It's getting cold on this island
I'm sad alone
I'm so sad on my own
The truth is
We were much too young
Now I'm looking for you
Or anyone like you...

We said goodbye
With the smile on our faces
Now you're alone
You're so sad on your own
The truth is
We run out of time
Now you’re looking for me
Or anyone like me"

Belki 10 belki daha fazla...eminim saatlerce dinledim bu parçayı... hala bıkmış da değilim. içimde bir yerleri değil ama bir çok yerleri kaşıyıp uyandıran bir parça... belki sözlerden müziklerden daha da güzeldir şarkıların bize hatırlattıkları... anılar ile anlam bulur hayat ve sanat...

ne terbiyesiz biridir ki, yaşadıklarını sanatında istismar eder. ne kadar his/duygu/burukluk/neşe... varsa hepsini kurban eder güzel bir söze yahut güzel bir müziğe...

oysa susmalıdır! fakat susamamıştır!... acaba engel olan neydi? konuşturan onu rahat ettirtmeyen?

şairleri, yazarları, müzisyenleri ....ve yahut şiir, roman, öykü,beste vs. yazdığını zannedenleri...

kocaman dertler mi gerekir? sanmıyorum... her sokak köşemizde 3-4 filmlik hikaye, 3-4 antolojilik şiir dolusu mevzu olsa gerek.

bunları düşünmem bile manasız.
aşk nerede var orada herşey var. yoksa?...

Hiç yorum yok: