12 Ekim 2008 Pazar

hani...

"Buhrandan çıkmak mı ; yahut içinde sabır-sebât etmek mi iyi?" diye düşünüyordum. aseksüelite gittikçe cazip hale geliyordu öteyandan da... sonra insanca çürümüşlük ve kokuşmuşluk... en çok kirletilen ve ırzına geçilmiş olan sevgi sözcüklerini bir daha duymamayı düşünüyordum...

özetle, biraz derinde birşeyler konuşabilmek ümidi vardı içimde...

bir araya geldiğimizde ne kadar da mutlu oluyorduk, hani üzülsek bile beraberce üzülmek bile güzelDİ... güzel sıfatını fiil yapmak iyi de; buna geçmiş zamanın -di ekini getrimekte hayli sıkıntı çektim.

onlarca insan yalnızlıktan dem vururken, orta mektep son sınıftan kalma bir tartışmanın ortasında bol bol birbirini inciltmek ne işe yarardı? göğüs kafesim bir nebze rahatlamıştı ki... sağolsun dostlar hatırlattılar... bu dünya rahat edilecek yer değildi...yatanlar hep toprağın altında idi...ölüleri diriltecek kadar boş konuşma işittim...kulaklarım dayanır da kalbim dayanmadı.

Hiç yorum yok: