6 Şubat 2010 Cumartesi

ey içimdeki çocuk


 
Sana sesleniyorum karalar içinde iken sen....en sevdiğin "ayucuklu pijaman" artık yok farkında değil misin?seni seven insanlar artık cinsel hazlar duyuyor sana dokunurken...baban artık öpmüyor seni sen uyurken...ve artık eskisinden daha çok yoruluyor annen ve baban...büyümeni bekliyorlar boyun onları geçmiş olsa da...hiç hüzünlü parçalar dinlemiyorlar, hep geçiştiriyorlar günlerini...

Farkında mısın çocuk? çok kırdılar kalbini ve onarmıyorlar annen gibi...ve sinirlendiremiyorlar seni annen kadar...acıt mıyorlar canını bir yeni yetme iken yediğin dayaklar kadar...bütün yanlışlarını teker teker yapıyorsun hayata karşı. 

Aşk ?!!  ne mantıksız ve asabi bir kelimedir senin için... ibni haldun'dan öğrendiğin bütün asabiyetini atalarının, ve şimdi hepsini yıkmanı söylüyor rüyalarındaki adam. sus diyor içindeki seni büyüten derviş....sus ki sabah geç olsun. eskiden nasıl sevişti isen sabahlara kadar şimdi ise matem tutmalısın. sen karalar içindeki çocuk...

Bilir misin? Erbain-i Hüseyin'dir ve Cuma'dır. Baban yedi vakit secde de ....Deşti Kerbela'yı , Firdevs'i, And'ı, Hasan'ın içtiği zehri sunan hanımını, Yezid'in üstündeki laneti, Ebu Turab'daki merhameti ve Zülfükar ile yıkılanın düşman / rakip / yarışmacı değil asıl ben'lik olduğunu ....Ah! bunları bilmeyenlerden kaçıyorum....Mesih anlıyor beni. Zira o görüyor gök yüzünden, babam ise işitiyor kalbimdekileri....

Bunları bilen biri, bilse de unutmuş biri, bilmese de bilenin ayaklarına kapanacak biri....Alnı değerken mohr taşına benliğini arka safta bırakacak bir kişi....

Oysa unutmuş çocuk...Gothe'nin çocukluk dualarını ve ayinlerini.... Nietzsche 'nin idealizm uğruna bir arabacının ellerinde öldüğünü...J.P.Sartre'ın Um Khoultoum dinlediğini... bitmiyor...Bir doğu/batı divanı mı arıyorum? 

-Telefon çalar ve bir haber gelir mi?
-Sanmam ...
-Eğer ki aramıyorsa....Boşunadır...Bunca gözyaşı bunca bekleyiş bunca....

Zira...Eğer Mesih yükseldi ise göğe ve gerilmedi ise çarmıha ve Aziz Pavlus bir yalancı ise...Bunca teoloji ekolü, bunca kelam okulu, bu kadar yüzyılı bu kadar büyük bir yalanın...Hepsi boşunadır....

Ah gece ne kadar kısadır çocuk. Düşünmeye vakit kısa....Konuşmak için ise uzundur. Meryem orucunun sonudur...Konuş....Başlangıçtaki kelimeyi söyle....Yahut sus ve bul bunca yıldır bunca müzisyenin asıl aradığının sessizlik olduğunu....

Çocuk BÜYÜ!....

Hiç yorum yok: