15 Aralık 2009 Salı

re minör missa...


olmuyor. yazamıyorum...kaç gün kaç hafta geçti? ay oldu mu? bakmadım. ruhu ezip geçen ve onu yakan yaraları olmayan vücutlardan kaçmalıyım!

kalbem kebabest
ab-ı çeşmem roşenest
vel hasıl
selamet der kenarest....

olmuyor farsçayı da beceremiyorum. bırakmalıyım.

eski bir hamamdan eski bir tas olmalı insan şimdi
polisiye romanlardaki çin'li olmalı
abzürt birşey olmalı işte
post-modern kaygılar savaşında
yüzünün yarısını çizmeli...olmadı orospu olmalı
orospu vari bir ruha saygı duymalı
zira yitirdiği erkekliğini yahut kadınlığını arayacaktır

mescidin mihrabına yaklaşmamalı...
çok sevmeli ama dokunmamalı...ara ara kaçamak bakışlar ile yetinmeli.
tesbihim nerede?
la fa yı bir tenhada kıstırsa
re mi...
asla ayşenin kedisi de olmayacak
müzik öğretmenleri
maaşlarını çekemedikleri sürece
taşlaşan detone tonlarda öğretecekler gürültüler çocuklara
hiç kimse sevmeyecek /duymayacak ne Buhurizade Itri ne de Johann Sebastian Bach....
kopyala-yapıştır devam edecek hayatlar ah!
sevgiyi ve merhameti kim anlatacak çocuklara?
ve çocuğa olan saygıyı büyük insanlara....
sadece gelip mi gittiler?
lagari vari fişekler...
iyi dilekler...
segah tekbirler
re minör missa...
....

Hiç yorum yok: