27 Eylül 2009 Pazar

tımarhane


göz yaşlarım ve nebi isa için bir ağıt şahit oluyor yazdıklarıma...
aklım sulanıyor..bir kapı açılıp bir kapı kapanırken ki sarsıntı...Allah'ım kalbim kaldırmıyor....ritim tekliyor...ayaklarım artık nasır bağlamış. acıyor her attığım adım. ne delirdim ne uslandım. ikisinin arasında bir sıkıntı. ey terbiye eden ve ıssız yolları aydınlatan.. gecemi sabaha bağlayan ve bahtımı çizen...

öğretmen...öğrencin tembeldir. biliyor da....ama ağlıyor sızlanıyor... kalemlerini kendi kırdı. artık yazamıyor. sen de elini kırarsan nasıl yazacak? derdini kime anlatacak? anlatsa kaç kişi anlayacak...

düğünler ve cenazeler ile geçiyor yaşam. ben yorgunum. umut dolu gözler ile bakıyor yaşlı bir kaç çift göz. nebi isa.... upandişad ve meryem... meryemin yanağındaki tüyü kim üfler anne?

annem niye ağlıyor baba?
bu beyaz önlüklü adamlar????
abim neden evde değil artık?
tesbihimi ben mi kaybettim siz mi aldınız benden?...
hiç yakışmıyor anneme göz yaşları...
biliyorum ağlamıştı ben çekip giderken.
ölmemiştim..ve geri gelebilmiştim. ama ölümü görmediğim anlamına gelmez ki...
o çocuk sahi gidip niye bir daha gelmemişti..
sahi annesi ağlamıştır değil mi onun da...

Hiç yorum yok: