4 Aralık 2008 Perşembe

üç noktalar ve sessizlik

hep kızsam ve istemesem de başka çarem yok... babama seslenemeyeceğim...korkuyorum çünkü. anneme sesleneceğim. saatin kaç olduğunu soracağım. cevap vermese de soracağım.

hayır! sen babana haksızlık ediyorsun. seni kucağına alıp sevip okşayan; bilmediğin bir sürü tekerlemeyi sana ezberleten ve her seferinde "r"leri söyleyemediğinden; özellikle seni "hürriyet gazetesi al "diye bakkala yollayan... şimdi söyleye biliyorum. bütün r'leri...

"o mehin -ra- gibi hançer kemerinden
üftadelerin öldürür âh işte bu-ra-sı*"
Bâki
---"O Ay’ın (Ay yüzlününün) kemerinden ra (ر) harfine benzer hançeri eksik olmaz;
Aşıklarını işte burası (ra ya benzeyen hançer) öldürür*"---

söyleyemediğim "r" harfi artık şuursuzca çıkıyor dilimden. oysa kimse dikkat etmiyor. bir tek annem... belki zaman zaman hissediyor. tanışmam için aldığı "iyi aile " kızlarının telefon numaralarını elimin tersi ile itişimden anlayabilir mi?

- evlenmeyecek misin?
- hayır anne!
- e o zaman sen de bir anormallik var...
- evet anne...
-....

ah üç noktalar ve sessizlik ne kadar da çok seviyorum sizleri. o yüzden en sakin ve sessiz an olan geceleri herkes uyurken yazıyorum. yazmak ve sevmek... ikisi de sessizlikte güzel...
akrep ve yelkovan sabaha yaklaşmak için yarışırken...

Hiç yorum yok: