-merhabalar...
-merhabalar...nasılsınız efendim?
-iyiz şükür...ya sizler?
-bizlerden de iyilik sağlık işte...
-e daha daha nasılsınız?
-dünya telaşı işte...ne olsun...
-öyle öyle...
-kahveleriniz nasıl olsun?
-orta...orta...sade?...şekerli...
-ah evet orta en iyidi değil mi?
-öyle öyle
-büyük oğlan ne yaptı? bulabildi mi bir iş?
-buldu. işte çalşıyor...
-ya hayırlısı olsun..
-tabi tabi...
-hem bu devride...
-ya sorma...
-sonra geçenlerde...
-hihihi...
-deme yahu?
-ya öyle işte....
tebessümlerden...insanı sıkıp bunaltan -resmileştirilen- ama içi boşaltılan konuşmalardan. yenilen peynirin tuz oranı, son futbol maçında yapılan ofsaytlardan, kahvenin nasıl içilmesi gerektiği.... hepsinden ama hepsinden...
en çokta o içi boş simetrisi bozuk tebessümlerden... uzayıp giden akşam yemeklerinden, ardı sıra çay ve meyve servislerinden... sürekli düzgün giyinmekten... derli toplu olmaktan.... az birazda kendimden...ama daha çok herkesten...
kaçıyorum...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder